Aynadaki Mucize
Ve sabahın ezgisiyle konuştu kendisiyle
Aynadaki Kadına Mektup
Sevgili ben,
sana yazmak ne zormuş meğer.
Başkaları için yazarken kolaydı
ama sana sıra gelince…
bir düğüm doluyor boğazıma.
Aynaya bakıyorsun bugün.
Bir kadın var orada.
Yorgun ama dimdik.
Kırık ama hâlâ zarif.
Terk edilmiş ama kendini terk etmemiş.
Ve bakışlarında sabahı bekleyen bir gül…
Sen o kadının gözlerindeki ışıksın.
Sen, o kadının sabah ezgisisin.
Sana yıllarca hep başkaları güçlü ol dedi.
Ama kimse sana haklısın, üzülmeye hakkın var demedi.
Ben diyorum;
Üzülmeye de kırılmaya da
yeniden başlamaya da hakkın var.
Bugün sabah başka doğdu
Çünkü aynadaki kadın artık kendini görüyor.
Artık kendi adına konuşuyor.
Artık içinden geçenleri duaya çeviriyor.
Ve biliyor musun?
O kadın senin hayatındaki en iyi insan.
Hep susup herkese merhem olan.
Gülümseyen içi paramparça olsa da
Yine de kimseyi yormayan,
herkesi mutlu etmek için çabalayan
Sevgili ben,
bugün seni sabahın ezgisiyle selamlıyorum.
İyi ki varsın.
İyi ki buradasın.
İyi ki bu kadar incinip hâlâ incelikten vazgeçmemişsin.
Bugün aynaya baktığında sadece yüzünü değil,
kendine yazılmış bir şiiri oku gözlerinde.
Bir dua gibi yaşa.
Ve unutma:
Sen sabahın müjdesisin.
Sen aynadaki mucize.
Azra Nimet Öner