Sohbet Girişi


* Şifreniz yoksa boş bırakın. ESKİ SÜRÜM İLE BAĞLAN

Eylül - Sen diye başlayıp ben diye - Eylül Siiri


Eylül

Eylül

Sen diye başlayıp ben diye bitmeyen ne çok şey var ta kılcal damarlarıma dek sirayet eden. Gecenin içinde sensizlik kuşları ayrılığa ağlıyor içimde.
Gecenin siyah rengi bir çelenk bırakmış sensizliğin kapısına.
Sensizlik çok acı bir şey biliyormusun?
Tarifini yap desen boğazıma dizilir sözcükler.
Duyarsız olamadım ki güzelliğine.
Hep sen diye haykırdı sessiz çığlıklarım göğe.
Bazen kirpiğinde yaş olmayı bile düşledim.
Gülümsemelerinin gerisinde ki sırrı çözmek istedim, gecenin sonsuzluğuna bakarak.
Güzelliğinde ki saadetin ne olduğunu merak etmişimdir hep.
Saadet zincirinin bağlantısı senin avuçların içinde gizliydi. Ama ben hiç ulaşamadım ki.
Gizli bir sırdı varlığın.
Çözümsüzlüğün çözümünde aradım bu aşkın düğümünü.
Geceden sabaha uzanan bir hasretti gözlerinde ki bakışlar.
Çoğu kez yüzüme bakmanı saatlerce beklediğim olmuştur ya neyse.
Bir gülümsemen bile cihana değer dediğimde alaycı bakışlarına kurban ederdin sana olan sevgimi.
Ayrılığa beş kalaya kadar bekledim umutsuzca.
Sevgimi sundum yıllarca özumsediğim güzelliğinin çiçek kokan anılarıyla birlikte.
Bende hiç bir zaman eskimeyecek sevgin hep taptaze, hep dipdiri.
Sadece yıldızlarla paylaştığım şiirler var seni anlatan.
Sadece onlar biliyor sana olan sevginin büyüklüğünü.
Aşk acısından muzdarip yüreğimin kanlı duvarlarına senin resmini astım.
Yıldırımlar kutsuyor bu aşkı, yağan yağmurlarla birlikte.
Geceden sabaha bu aşk uğruna onlarca şiir yazsam yine de anlatamam bu aşkı.
En çokta Eylül’de özlüyorum seni.
Her yere düşen yaprak ruhumdan bir şeyler alıp, sırlarıyla birlikte gömülürken eylül diyorum, ne olur bir kez daha göreyim güzel yüzünü. İnan ki kalbim adına söz veriyorum unutacağım sana olan ne varsa.
Hayır, hayır unutmamı isteme benden.
Her şeyi yapabilirim senin için ama asla unutmamı bekleme benden.
İsmini eylüle kazımissin ya, ismini değiştirsen bile, hep eylül olarak kalacaksın bende.
Bahar gözlerine ne kadar çok yakışıyor, kızıl saçların biliyormusun?
Onu sadece ben bilebilirdim, sadece ben hissede bilirdim.
Aşk adına yazılan son mektuplar vardır ya, şarkı şiir olup; akar hüzün dolu nağmelerde.
Ben hiç bir zaman son mektubu yazamam sana
Sen varlığın ve güzelliğin ile hep bir umutsun içimde.
Ben seni ilk tanıdığım da sarı papatyalar çiçek açıyordu, bilmem hatirlarmisin?
Yine papatyalar açtığında gelmeni istesem, sesimi duyar mısın.
Sahi ya; sen Eylül’sün.
Sadece ayrılığın buruk acısını hissetmenin payesi var harab olan yüreğimde.
O yüzden her şeyden vaz geçtim, ben eylül yüzünden ayrılığı sineye çektim.
Ayrılık gemisinin değişmeyen yolcularından biriyim artık.
Her rüzgar estiğinde eylül kokusu geliyor içime doyasıya çektiğim.
Sen vazgeçemediğim bir aşkın hasreti olarak kalacaksın içimde.
Çünkü ben ayrılığın sihirli badesini içtim.
Bu aşk yüzünden bambaşka dünyalara goctum.
Tuncay Aytaç



Bir cevap bırakın.