Sanal Sohbet Ortamları - Sanal Sohbetler - Sosyal Medya

Sanal Sohbet Chat Ortamları veya Sosyal Meyda kullanıcıları, sanal ortamlarda sanal kimlik ve sanal davranişlar neticesinde kisilik bozukluklari yaşayabiliyor

Sanal sohbet ortamlarinda kontrolu elden birakmamak psikolojik sagligi acisindan oldulca onemlidir aksi takdirde kisilik yozlasmasi kacinilmazdir.

Sanal Sohbet Ortamları, Sanal Dünya 50 Yaşında ki, OLur Sana Yirmilik Genç

Evinde Temizlik Yapan Kız, ya Fotomodel, Yada Mankendir…

Kahve Köşelerin de Gezinen Adam, Yüksek Lisans Mezunu, ALtında Son Model Arabaya Sahiptir.

Evli Çoluk Çocuklu olanlar (kadın -Erkek)Bir Anda Bekar Kalmıştır.

Kime Baksan Merhamet-Vicdan-Yüklü,
Duygusal İyilik Meleğidir.

Herkes Dindar-Hacı-Hoca-ALim OLup Ahkam Keser.

Vatan Burada Kurtarılır…

Kardeşlik Dostluk, Burda Sonsuz

Güven Sadakat Buradadır.

Bir Tıkla hayatına Girenler,
Bir Tıkla Hayatına Son Verir.

Eeee
Sanal Dünyanın Yalan İnsanları

Sanal dünyanın gerçek yüzü!
Günümüzde insanlar sanal ortamda iç dünyalarını gizleyebiliyor.

Sahte kalabalıklar içerisinde yalnızlık hissi söz konusu olabilir. Burada kişi, kronik olarak kendisine adeta bir maske takar.

Maskesi sayesinde, etrafı insan selidir. Birçok arkadaşı ve sosyal ortamı vardır. İnsanlar, kendisiyle vakit geçirmekten keyif alır. İnanılmaz enerjiklerdir.

Bu bireyler evde farklı, dışarıda farklıdır. Kendi iç dünyalarında yargılayıcıdırlar, kendilerine aşırı eleştirel yaklaşırlar, tatmin olmazlar, memnuniyetleri kısıtlıdır, maddiyat ve sosyal statü aşırı önemlidir.

O yüzden hiçbir daveti kaçırmamaya çalışırlar, sosyal medyada mutluluk naraları atarlar.

Yakın ilişkilerinde, eşleriyle sıkıntılı olduklarında dahi, aşırı sevgi gösterimiyle tam tersi bir izlenim vermeye çalışırlar.

Böylelikle, iç dünyalarındaki sıkıntının yansıtılmaması adına sahte bir “güvenli bir alan” açmaya çalışırlar.

Kendi iç dünyalarında kendileriyle barışık olmadıkları için, sahte kimlikleriyle yarattıkları kişiliğe bir süre sonra kendileri de inanırlar.

Yaşadıkları kaotik döngü, ne kadar yalnız olduklarını gölgeleyememeye başladıklarında ise, ikilemde kalırlar.

Ağlama nöbetleri, öfke krizleri, yanlarındaki insanları aşağılama reaksiyonları bu dönemde ivme kazanır. Yakın ilişkilerinde de, partnerlerine karşı gitgide yalnızlaşırlar.

Bu durum, narsist ve histriyonik kişilik bozukluğu olan hastalarda çok yaygındır. Yine öfke kontrolsüzlüğü olan anksiyete bozukluğu hastalarında ve depresyon hastalarında da gözlemlenmektedir.

Sanal Sohbet Chat ve Sosyal Meyda kullanicilari sosyal platformlarda once kendi sagliginiz icin gercekliginizi koruyun